Aliolive Organik Sızma zeytinyağının hikayesi nesiller boyu ailemize kucak açmış zeytin bahçemize ilaveten 2005 yılında kıymetli babamız Ali Köse’nin zeytine olan büyük tutkusu ile her birini kendi elleriyle diktiği, damlama sulama yöntemi ile yeteri kadar su ve bolca sevgi ile beslediği zeytin
fidanlarına dayanır.
Günümüzde gıda üretiminde kullanılan çeşitli kimyasalların ve zirai ilaçların başta çevremize ve insan sağlığına, büyük ölçekte ise tüm dünyaya verdiği mühim zararlar konusunda bilinçlenmekle birlikte zeytinyağı üretiminde organik ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına geçtik. Ünlü bir söz vardır: Est
enim prima omnium arborum oliva. Yani “Zeytin bütün ağaçların ilkidir” denilmiştir. Zeytin bizim tarihimizde, kültürümüzde ve dinimizde olduğu gibi diğer birçok coğrafyada oldukça büyük öneme sahiptir. Dolayısıyla biz de hem bir üretici hem de zeytin aşığı olarak yaratıcının bizlere sunduğu bu
kutsal yiyeceği en doğal en lezzetli haliyle tüketiciye ulaştırmak için bir mücadeleye girdik.
Bugün zeytinyağı üretiminde sürdürülebilir ve organik tarım esaslarını benimseyen, araştıran, geliştiren, insan sağlığı için en faydalı zeytinyağını üretmeyi hedefleyen 4 kız kardeşin markalaşma fikri ile bir sonraki aşamaya geçtik. Yıllardır üretimini yaptığımız ve her geçen gün kaliteli üretimi için
canla başla çalıştığımız bu zeytinyağını adını babamızdan alan Aliolive markası ile ülkemize ve Dünya’ya tanıtmaya başladık. Markamızın kuruluşunun ilk yılı olan 2020’de İtalya ve Londra’da düzenlenen uluslararası zeytinyağı yarışmalarından Gümüş madalyaya layık görüldük. Bu gelişme,
kaliteli bir üretim için verdiğimiz emeklerin karşılığını görmek adına bizi ne kadar sevindirdiyse, bulunduğumuz coğrafyada, Soma’mızda, Dünya’nın önde gelen zeytinyağı üreticileri ile yarışacak nitelikte zeytinyağı üretilebileceğini görmek adına da oldukça sevindirici oldu. Bu azimle hem memleketimiz hem de ülkemiz için daha çok çalışıp uluslararası zeytinyağı tadımcısı Birsen Can Pehlivan hanımın girişimiyle ülkemizde bu yıl ilk kez düzenlenen Anatolian uluslararası zeytinyağı kalite yarışmasından organik kategorisinde altın madalya almaya hak kazandık.
Anatolian IOOC, dünya genelinde her düzenlenen ünlü zeytinyağı kalite yarışmalarının Türkiye ayağı idi ve birçok farklı ülkeden tadıma değer görülen 250’den fazla zeytinyağı markası yarıştı. 7 farklı ülkeden 17 jüri üyesi, dünyanın en iyi zeytinyağını belirlemek için tadım yaptı. Bu yarışmalarda herhangi bir şaibeye yer vermemek için her numuneye ayrı bir kod verilir ve yağlar jürinin önüne markası belli olmayacak şekilde çıkarılır. Kör tadım adı verilen bu yöntemle öncelikle duyusal bir kusur olup olmadığına bakılır ve daha sonra kalitesine göre altın, gümüş ve bronz olarak nitelendirilir.
Edremit’te düzenlenen yarışmanın ödül töreninde İtalyan Oleolog ve yarışmanın panel lideri Dr. Antonio Giuseppe Lauro konuşmasında Türkiye’de çok iyi kalitede ve çok zengin aromalarda zeytinyağının olmasına rağmen Türk zeytinyağının halen dünya genelinde bilinmediği ve hakettiği değeri görmediğini dile getirdi. Bu bölgenin zeytinyağının desteklenmesi gerektiğini ve dünyaya gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Bu yıl Türkiye’de böyle bir yarışmanın düzenlenmiş olması asırlardır
kültürümüze ve damak tadımızın ayrılmaz parçası zeytinyağımızı dünyaya tanıtmak için çok önemli bir başlangıç adımıydı. Bizde öncelikle bu yarışmanın kurucusu ve başkanı Birsen Can Pehlivan´a bu yolda sarfettiği tüm gayreti ve emekleri için teşekkür ediyor ve bu güzel organizasyonda altın madalya ile
taçlandırılmış olmaktan gurur ve mutluluk duyuyoruz. Dileğimiz ülkemizde zeytinyağı gibi bir sağlık iksirinin tüketiminin yaygınlaşması, değerinin bilinmesi ve yerel üreticilerin desteklenmesi ve bu tür organizasyonların artmasıdır.
Yorumlar 0
Önceki paylaşımlara Ali Olive Blog dön